15 Ocak 2013 Salı

GÜZEL BİR GÜN VE 28.HAFTA


Bir pazar klasiği olan balık keyfi için atladık Bostanlı'dan feribota, hava kapalı bile olsa miss gibiydi, bol deniz kokusu, martıların dansları, simit kapmak için yaptıkları yarışlar... Tüm hafta yoğun çalışınca böyle şeyler insana ilaç gibi geliyor. 


Balıklıova'ya gidelim diye düşünürken, rotayı birden Seferihisar'a çevirdik. Tabi ben -nedenini hala bilmiyorum- bir önceki gezimizde ogs zımbırtısını arabada bırakmayıp çantama atmışım, bir de o gün başka bir çanta almışım, sürekli kaçak geçtik, cezamızın gelmesini bekliyoruz:))) Haaa bir de üstüne hamilelik hormonları da eklenince unutmanın yanında duygusala bağlayıp, ağlamaya başladım, o da feci bi durumdu:)))


Artık fotoğraf makinesini taşımak bile külfet benim için, ama iyi ki almışım, yoksa 300 taneye yakın martı fotoğrafını nasıl çekebilirdim ki:)))

O kadar hızlı hareket ediyorlar ki, güzel bir kare yakalayabilmek çok zor, ama çok güzeller, çoğu zaman tesadüfi bastım deklanşöre, kadraja giren girdi:))) Profesyonel olmadığım için çok da takılmıyorum doğrusu:)

Gelelim hamileliğimde 28. haftaya, gerçi oğluma bir günlük yazıyorum ama buraya da notlar düşmek istiyorum. Karnım artık büyük bir basketbol topundan hallice durumda, minnak beyimizin hareketleri daha da bir hissedilir oldu, artık geceleri de uykumdan uyandırıp, yüzüme şapşal bir gülümseme yerleştiren bu haylazı daha da çok benimsiyorum. Çikolatayı oldum olası severim, ama ilk 5 ay yemek aklımın ucundan bile geçmemişti, bu hafta 1 kutu verseler silip süpürecek durumdayım. Nutella en yakın arkadaşım oldu diyebilirim. Bu zıpır arkadaş da bayılıyor, daha ağzıma atar atmaz başlıyor içerde kıpırdamalara:))) Haa bir de sıklıkla yaşadığım şey, içerde resmen bir boks maçının yapıldığını hissediyorum. Bizim oğlan plasentamı kum torbası olarak kullanmıyorsa ben de Derya değilim. Hareketleri göbeğimin üzerinden görülmeye başladı bile. Şu anda 10 kg fazlalıkla gidiyorum. Böyle yemeğe devam edersem 20 ile kapatacak gibi görünüyorum. Ama umrumda değil, oğlum sağlıkla kucağımıza gelsin, ben o kilolara savaş açar gene veririm. Daha hiçbirşeyini hazırlamadık, ama üç aşağı beş yukarı aklımda birşeyler var nasılsa, ocak sonu gibi kısmetse annemler gelecek, herşey benim için daha kolay bir hal alacak inşallah. Haa bu arada tam herşey yolunda iken 1 senedir elim kolum olan yardımcı ablanın beni düdük gibi ortada bırakmasıyla bir ara kafası kesik tavuk gibi hissettim kendimi ama neyse ki yerini doldurabileceğimi umduğum biriyle kısa süre önce tanıştırıldım. Bel ağrılarım da tavan yapmış durumda, her yön değiştirişimde ah'lar, ıh'larla dönüyorum. Ayakta çok uzun süre kaldığımda oturduğum yerden çok zor kalkıyorum. Ama hala ayakkabılarımı yardımsız giyebiliyorum. Akşamları inanılmaz yorgun oluyorum. Sabah da çok zor uyanıyorum. Gece 2 kez mutlaka uyanıyorum, ayrıca idrar yollarımdaki mevcut iltihabı bir türlü geçiremiyorum. Doktor önerisiyle bol su içiyorum ama bakalım nolacak, merak ediyorum.  Herşeye tam gaz alınma durumlarım devam ediyor, kimse beni anlamıyor veya kimse yeterince önemsemiyor hissine kapıldığım çok oluyor. Arkadaşlarımdan gelen hediyelere ağlıyorum, ne kadar da minik bunları mı giyecek, bu kadar küçük mü olacak diye anaç hallere giriyorum. Oğlumla bol bol konuşuyorum, arada takılıyorum, "sakın bana istemediğim tarzda bi kız getirme anneeeemmmm" diye, eşim de araya giriyor hemen, "sen erkek annesi olmak için doğmuşsun" diye takılıyor:)))) Şaka yapıyorum tabii, canım oğlumun o günlerini de görürüz inşallah:)) Bakalım önümüzdeki haftalar neler gösterecek, heyeceanla bekliyorum ve daha sık yazabilmeyi umuyorum.....