1 Eylül 2012 Cumartesi

.....

Dedemm... Doğduğum günden beri ilgisini, sevgisini, desteğini her koşulda hissettiğim can dedemmm... Eğitime, Atatürkçülük'e, saygılı ve dürüst olmaya her daim önem veren, eli açık, mahalledeki her okul çağına gelmiş çocuğu kendi elleriyle okula götürüp kaydettiren, okul zamanı hepsini kocaman beyaz forduna doldurup tek tek servisliğini gönüllü olarak üstlenen, herkes tarafından sevilen ve sayılan; nişanımda, düğünümde pistten inmeyen, enerjisiyle yaşıtlarına dudak uçuklatan güzel dedemmm...

Sen bizim çınar ağacımızdın, gölgende hepimizi toplardın. Senin sayende bağlı bir aile olmanın verdiği hazzı tattık, senin sayende güzel insan olmayı, bir insanın torunlarını nasıl çok sevebildiğine ve sınırsız şımartabildiğine şahit olduk. Her koşulda yanımızda oldun, taa ki bu illet hastalık seni yakalayana kadar. Biliyorum yediremedin kendine, 70 yaşını aşmış, hala sabahın köründe fotoğrafçı dükkanını açan, akşam 8'e kadar da çalışan o güçlü adamın gidip, birkaç adımı zor atan birine dönüşmesini... Her telefon konuşmamızda, nasılsın diye sorduğumda, "hala iyileşemedim be dedesinin güzeli" derdin, içim acırdı, iyileşemeyeceğini bildiğim ve elimden hiçbir şey gelmediği için. Boş tesellilerle gönlünü almaya çalışırdım," iyileşeceksin, ha gayret" derdim benim tonton dedem...
 
Küçüklüğümüz geldi aklıma hep, seninle dolu dolu anılarım var, ne şanslıyım dedim kendi kendime birçok arkadaşımın dede nedir bilmediğini, bu duyguyu tatmadığını düşünürsek, ben sizlerin annelerini bile görmüştüm, tüm arkadaşlarıma tuhaf gelirdi. Sizden çıkmazdım zaten, büyük keyif alırdım sizinle olmaktan, bir Türk filminde "ah dede, vah dede" şarkısını duyup ezberlemiştik kardeşimle, ne anlama geldiğini bilmeden, geçip karşına söylemiştik sana şarkı söyleyeceğiz dedeciğim diye. Gülmekten kopmuştun, defalarca söyletmiş ve defalarca gülmüştün, büyüyünce şarkının ne anlama geldiğini idrak edince biz de utanmayla karışık çok gülmüştük melek dedem...
 
30 Ağustos seni toprağa verdiğimiz gün dedem, Zafer bayramımız, senin çok sevdiğin, sabahın köründe kalkıp, balkona o kocaman Türk Bayrağımızı astığın güzel bayramımız. O kadar temiz kalpliymişsin ki dedem, öleceğin günü ve saati bile bize söylemiştin, biz anlayamamışız, yarın saat 4 te gidiyorum ben derken senin çok sevdiğin evine dönmek istediğini düşünmüşüz, yanılmışız dedem. Şimdi sen yoksun, tek tesellim seni ölmeden 1 hafta önce görmüş ve o tonton ellerinden yüzünden öpmüş ve güzel haberlerimizle mutlu olmuş olman... Vasiyetini yerine getiremedim dedem, kimse ağlamasın demiştin, çok tuttum kendimi, ama mümkün değil, hiçbirimiz başaramadık bunu affet dedem...
 
Rahat uyu dedem, Allah'ım seni cennetine kabul etsin, çünkü sen, herkesin de dediği gibi cennetliksin...
 
 

8 yorum:

Hümeyra'nın denizi dedi ki...

Allah rahmet eylesin,nur içinde yatsın Dedeciğin.Benim dedem hiç şefkatli değildi,bize sevgisini hiç göstermedi.Öldüğü zaman da yokluğu,bizim içimizde çok acı bırakmadı.Şanslısın böyle bir dedeyle büyüdüğün için.Güzel hatıralara sahipsin.Öpüyorum seni.

Ebygale dedi ki...

başın sağolsun Derya'cım, allah rahmet eylesin, yattığı yerde huzurlu olsun inşallah dedeciğin. Ne dokunaklı bir yazı olmuş bu. İyileşmenin mümkün olmadığı durumlar ne çok yıpratıyor bizi değil mi? Ben de babamla yaşıyorum buna benzer durumu, tedavisi olmayan bir hastalık...Hayatın önümüz serdiklerini yaşıyoruz. Çok şanslısın sen hatıralarında böyle bir dedeye yer olduğu için, sana öğrettikleri ve aşıladıkları için de. sevgilerimle canım, öpüyorum...

S-ra dedi ki...

Dedesinin güzeli dedin ya işte orda bittim abla, her an aklımda sesi ve bu hitabı :( zaman geçtikçe acısı yokluğu daha da çok çöküyor içime... keşke şimdi yanımızda olsa da herkese benim daha 2 yaşında onu gecenin bir vakti süt almak için 2-3 km kadar yürütüp kucağında uyuyakaldığımı ve sütü içemediğimi anlatsaydı:(
yada ne biliim çocukken ne kadar yaramaz olduğumu bi tek o kabul etmeseydi...
ama dedin ya çok şanslıyız diye, evet herkesten çok çok daha şanslıyız biz böyle bir dedenin torunlarıyız, o bizi her an izler biliyoruz, yalnız bırakmaz

derya ö. dedi ki...

Hümeyracığım, çok şanslı bir torundum ben, 32 yıldır şımartılıyordum, ilk göz ağrısıyım dedemin, onun bende benim onda yerlerimiz çok farklıydı. Çok teşekkür ederim canım, öpüyorum ben de. sevgiler...

Ebygale, çok teşekkür ederim canım. Allahım, dedemin sahip olamadığı sağlığı babacığına nasip etsin inşallah. Sizlere de bu zorlu süreçte kolaylıklar diliyorum. öpüyorum canım. sevgiler...

Canımın ötesi, Esra'm, dedemin kahvaltı için getirdiği 1 kiloluk şokellayı tek başına yemen ve mideni bozmanı da hatırladım şimdi. Buruk bir gülümseme var yüzümde, çok şanslıyızzz, çoookkkkk...öptüm seni bitanem.

balböcükleri dedi ki...

ayyyy ben evlilik yıl dönümü kutlamaya gelmiştim ne umdum ne buldum:(( allah rahmet eylesin.sen şanslısın yine.ben çok küçük yaşta kaybettim dedelerimi.hayal meyal hatırlıyorum.sen en azından bilincindesin uzun yıllar onunla oldun.bu sana bir teselli olsun.

derya ö. dedi ki...

Balböcükleri, çok teşekkür ederim, çok naziksin; evlilik yıldönümlerimiz kutlu olsun tekrar. Dedeciğim de benim hayattaki büyük şanslarımdan biri gerçekten. Tekrar teşekkürler, sevgiler...

AsOrTiK dedi ki...

derya'cım ne dokunaklı bir yazıydı böyle:( allah rahmet eylesin, yattığı yerden dinlendirsin. ne mutlu size, ne güzel hatıralarla anıyorsunuz dedenizi.
fotoğraf merakın da sanırım dedenden geliyor.
sevgiler canım

derya ö. dedi ki...

Asortikciğim, çok teşekkür ederim canım. Çok şükür hep güzel ve bol anılarımız oldu benim canım dedemle. Fotoğraf merakım da tam tahmin ettiğin gibi dedeciğimden geliyor, kendisi Bursa'da ünlü bir fotoğrafçıydı.Dükkanından çıkmazdım, Allah rahmet eylesin. Öpüyorum seni. sevgiler..